Elektronik Atıkların Geri Dönüşümünü Destekleme Derneği (EAGD) Başkanı Burak Köktürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, elektronik atıkların dünyada en hızlı artan atık türü olduğunu dile getirerek, elektronik atıkların içerisinde bulunan, çevre ve insan sağlığını etkileyen toksik materyallerin çevresel standartlara uygun şekilde geri dönüştürülmesi gerektiğini belirtti.

Elektronik atıklardaki plastik kabloların yakıldığında havayı kirlettiğini ve ciğerlerle ilgili sorunlara yol açabileceğini anlatan Köktürk, “Elektronik atıklar uygun şekilde geri dönüştürülmediğinde veya merdiven altı diye tabir ettiğimiz hurdacılar tarafından geri dönüştürüldüğünde havamızı, suyumuzu, toprağımızı kirleten etmenler haline geliyor.” dedi.

Köktürk, bilişim ekipmanlarının lisanslı firmalar tarafından geri dönüştürülmesi gerektiğini belirterek, “Bilişim ekipmanları ancak herhangi bir yakma veya parçalama işlemine tabi tutmadığı sürece evlerimizde durabilir. Ama çalışan veya çalışmayan bütün eski elektronik eşyaları belediyeler ve lisanslı geri dönüşüm firmaları aracılığıyla geri dönüşüme kazandırmamız gerekiyor.” diye konuştu.

“Geri dönüşümün gerçekleştiğine dair rapor talep edilebilir”

Köktürk, kişisel bilgilerin korunmasının hayati önem taşıdığına işaret ederek, şöyle devam etti:

“Cep telefonlarının geri dönüştürülmesinde bilgilerin korunması anlamında da lisanslı geri dönüşüm firmaları önem arz ediyor. Bakanlıkça yetkilendirilmiş firmalara içerisinde veri olan bilgisayar, cep telefonu ve diğer ekipmanlarımızı gönül rahatlığıyla verebiliriz. Buralarda içerisindeki veriler geri döndürülmeyecek şekilde geri dönüştürülüyor. Hatta geri dönüşümün gerçekleştiğine dair rapor talep edilebilir.”

Elektronik atıkların, içerisindeki tehlikeli maddelerden ve değerli madenler nedeniyle hem tehdit hem fırsat içerdiğine işaret eden Köktürk, “Dünyadaki elektronik atıkların hammadde yaklaşık değeri 55 milyar avro, Türkiye’de ise 700 milyon avroya tekabül ediyor. Ülkemizde her yıl yaklaşık 700 bin ton elektronik atık oluşuyor. Bunun sadece yüzde 5’i geri dönüştürülebiliyor” dedi.

Köktürk, elektronik atıkların devre kartı bölümünde altın, gümüş, paladyum gibi değerli madenlerin bulunduğuna değinerek, şu bilgileri paylaştı:

“Elektronik atıkların içerisindeki nadir dünya elementleri, uzay ve havacılık sektöründe, elektronik cihazlarda, telekomünikasyon cihazlarında bolca kullanılan değerli madenlerdir. Bunların ülkemiz için stratejik önemi de var. Özellikle içerisinde kart olan bilişim ekipmanlarının toplanması ve geri dönüştürülmesi noktasında yeterli bilince ulaşırsak bu ekonomik değer ülkemizde kalır.”

“Güvenli veri imha konusu son derece hassas bir konu”

Akademi Çevre Entegre Atık Yönetimi Endüstri A.Ş. Kurumsal Sürdürülebilirlik Müdürü Kübra Engin de tesise gelen elektronik atıkların türlerine göre ayrıştırıldığını ve içerdiği atık türüne göre işleme dahil edildiğini söyledi.

Engin, insanların elektronik atıklarını sokakta dolaşan ve “eskici” olarak tabir edilen kişilere vermeye eğilimli olduğunu ifade ederek, “Lisanslı tesislerin dışında herhangi bir atık alan kişiye elektronik atıklarınızı verirseniz, tehlikeli ve küresel ısınma potansiyeli yüksek gazlar atmosfere salınıyor. Atmosfere salınınca da küresel ısınma sorununa katkı sağlamış oluyorsunuz. Bu yüzden atıkların kontrollü şekilde lisanslı tesislerde geri dönüşümünü yapıyoruz ve hem çevreyi koruyor hem de hammadde elde ediyoruz.” diye konuştu.

Her elektronik atığın farklı işleme tabi tutulduğunu belirten Engin, şunları anlattı:

“İki yolla kişisel verilerin korunmasını sağlıyoruz. Birincisi, fiziksel kırma işlemi. Bu tamamen fiziksel parçalama, herhangi kimyasal bir işlem yapılmıyor. Tekrar toplanamayacak hale gelinceye kadar parçalıyoruz. Bunun ekonomik bir handikabı var. Elektronikler, karma materyallerden oluştuğu için kırma sonucu hepsi karışık atık oluyor ve bu karışık atığı geri dönüştürüp ekonomiye kazandırmanız mümkün olmuyor. Bir de degaussing dediğimiz elektromanyetik silme var. Bu diskleri elektromanyetik dalgalarla, tekrar geri kazanılmayacak şekilde silme işlemini gerçekleştiriyoruz. Burada fiziksel kırma işlemi olmadığı için malzemeler geri dönüşüme gidebiliyor. Her iki yol da oldukça güvenilir. Güvenli veri imha konusu son derece hassas bir konu. Bankalar ve kamu kurumları gibi veri güvenliği konusunun çok hassas olduğu kurumlara da bu alanda hizmet veriyoruz.”

Engin, “Elektronik atıklar özelinde, elektronik kartlar ne kadar akıllanırsa o kadar yoğun şekilde altın, gümüş, paladyum gibi son derece kıymetli ekonomik malzemeler barındırıyor. Onları geri dönüşüme kazandırarak ülke ekonomisine de kazandırmış oluyoruz. Geri dönüştürmezsek toprağa gömüyoruz. Aslında cebimizdeki parayı alıp toprağa gömmekten çok farklı bir şey değil.” değerlendirmesini yaptı.

 

Leave A Comment